Şiir Ansiklopedisi: Adı Ömer

Adı Ömer

Adı Ömer


sokağın başındaydım 
sessizdi ve ağlamaktaydım 
son yağmurları yağıyordu nisanın üzerime 
ıslanan bedenimi yaslamak için bir yer 
aramaktaydım 
zor bela tutunan ayaklarım son direnişte … 
suskundum, söyleyecek bir şeyim olmadığı gibi 
söyleyecek hiç kimsemde yoktu 
yalnızdım, 
bağırsam bekli de kimsecikler duymayacaktı 
sesimi 
durmaktan da sıkılmıştım 
alabildiğine yürümekten de … 
ne yapsam diye düşünürken birisi belirdi 
o an karşımda 


kara gözleriyle ürperten 
ıslak bakışlarıyla çeken 
kirli sakalıyla korkutan bir yanı vardı 
belli ki hayatın zanlılarındandı O da 
umudunu bir sokak ötede bırakmış 
geçmişinden kalanları üç kuruşa satmış 
bir parkası kalmış geriye 
ve adamsı yüreğiyle hayata 
öylesine bir bakış atmış 
oradaydı 
tam karşımda duruyordu 
sanki tüm ayrılıklar O’nun anasını ağlatmış 


karanlıktı 
görebildiğim tek şey di sert bakışları 
korkutan bir yanı vardı 
ama bir o kadar da yumuşaktı kaş çatışları 


etrafa baktım kimsecikler yoktu 
önce durdum sonra yaklaştım yanına 
merakımdan mı bilmem sonra adını sordum 
ilk defa sesini duyuyordum 
önce korktum 
sonra sustum … 


karanlıktı 
ömer dedi, ben ömer … 
ve sonra başladı hikayesini anlatmaya 
belli ki o da çok yalnızdı 
sert sakallarını boşuna ağartmamıştı 
daha yedisinde babasını kaybetmiş 
on yedisinde annesini karanlığa terk etmiş 
soğuk ve yapayalnız geçen bir ömürdü 
artık tek dostu 
ve tek sevdiği hayallerini süsleyen köylü güzeli 
ne o tanıyordu ne de hayallerindeki güzel 
böylesi daha güzel diyordu ömer 
yarın kaybetmektense, 
bir gün seninle birlikte ölecek bir hayal prensesi 
böylesi daha güzel diyordu… 


gecenin sessizliğinde 
bizden başka kimsecikler yoktu sokakta 
birden bir polis düdüğü çaldı; acı acı, sinsi sinsi 
daha ismimi bile söylemeden gitmek istedi 
kaçıyordu 
dedim ya hayatın zanlılarındandı oda belli! 
gözlerinde korku 
dudaklarında soğuk bir titremeyle 
uzaklaştı yanımdan 
ben Ahmet dedim ben Ahmet ardından 
duymadı bile … 


karanlıktı 
sokağın başındaydım 
yine yalnızdım, yorgundum 
solgun ve suskundum 
aklıma takılan üç beş sorunun cevabını arıyordum 
çok geçmedi … 
yürürken ayağıma takılan gazete parçasındaydı 
her şeyin cevabı 
aldım elime okudum 
sonra durdum ve yine sordum kendi kendime 
sordukça okudum, okudukça her şeyin cevabını 
gazetede buldum … 


adı ömer 
yirmi yaşında 
okumayı boş sokaklarda 
hayatı gecenin kaldırım taşlarında öğrenmiş 
yedisinde babasını, 
on yedisin de annesini yitirmiş 
ve sevdiği herkesi seve seve kaybetmiş 
bir gün çaldığı bir ekmek parasına 
hayatını kendi elleriyle zindanlara hapsetmiş! ...

Ahmet Rıza Korkut